10 Temmuz 2014 Perşembe

9 Temmuz

Merhabalar,

İkinci ayımıza başladığımız bu hafta, hepimiz için daha farklı geçiyor. Bildiğiniz gibi Temmuz grubu da haftanın başında aramıza katıldı. Birbirimize alışmaya başladık bile bence. Ekip kalabalık olunca beraber hareket etmek ister istemez daha zor olsa da üstesinden gelemeyeceğimiz bir şey yok tabii ki :).

Bugün Temmuz grubunun hazırladığı, kendi alanlarıyla ilgili sunumları dinleyerek başladık. Bir günde, hazırladıkları sunumlar, bence gayet keyifli geçti. Önceki güne göre anlatım tekniklerindeki değişiklikler ve konularına hakim olmalarının rahatlığı da seziliyordu. 

Kısa bir ara verdikten sonra, yine çok verimli geçen bir Skype görüşmesi yaptık: Ahmet Raşit Hocamızın doktora arkadaşı olan ve şu an Bilkent'de post-doc yapan Ayça Arslan Ergül Hocamız'la. Bize on üç yıldır içinde olduğu moleküler biyoloji dünyasını anlattı. Neler yaşadığını, tecrübelerini ve bunlardan çıkardığı sonuçları, kuralları paylaştı bizlerle. Moleküler genetik laboratuarında çalışmak için gereken üç olmazsa olmazı sabır, merak ve azim olarak anlattı bizlere. Etik kuralların neden önemli olduğunu ve bu konudaki kendi titizliğini anlattı. Hergün yeni birşeyler görüp, öğrenebilmenin verdiği heyecanla gözünü açmanın nasıl olduğundan bahsetti, ki bunu anlatırken de heyecanı belli oluyordu. Uğraştığımız deneylerin %95'inden sonuç alamayacağımızı ama bu yolda devam etmek için sabırla uğraşmamızın ve bu süreçten zevk almaya bakmamızın gerekli olduğunu vurguladı. Yaptığımız işleri rutine bindirip memur kafasında devam etmek ve gerçekten severek yapıp, hergün heyecanla yeniden gitmek arasındaki farkı da gözleriyle anlattı, ki bence asıl örnek almamız gereken nokta buydu. Tüm paylaşımları için tekrar teşekkürler.

Yine kısa bir aradan sonra Temmuz Grubu "Scratch"de oyun hazırlarken, Haziran Grubu eski çalışmalarıyla ilgilendi. Yemeğe kadar, bu haftaki filmimizi de izledik: "Jobs". Film dünyanın ve insanların gerçek yüzlerini bir kez daha çok güzel anlattı bizlere. Bu konuyla ilgili burada konuşmak çok da doğru değil sanıyorum :).

Yemekten sonra da Ahmet Raşit Hoca ile FIRAT projesinin gidişatına baktık ve beni bundan sonraki adımlar ne olmalı konusunda yönlendirdi. Tüm işlerin yanında bir yandan da bize proje tasarlamayı ve yürütmeyi öğretmesi çok kıymetli bence, tekrar teşekkürler emekleri için.

Gece yarısından önce son olarak Django konuştuk. Önümüzdeki haftaya kadar ilerlememiz gereken yeri anlattı bize ve sonrasında da zevkli ama biraz zor gibi görünen bir ödevimiz oldu: basit bir "Facebook" tasarlamak. Bu hafta sonu sıkı çalışmamız gerekecek.

Ve günü kapatmadan, bu kadar bilgisayarımız var da bir Counter Strike oynamayalım mı, kendimizi biraz şımartmayalım mı diyerek, "Kantır attık" :). Yine yoğun geçen bir günün acısını böylece çıkarmış olduk ve bugünü de bitirdik.

Sevgiler, 
Elif

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder